Suyu Canlandıran, Canlı Su Üreten
Suyunuzu Canlandırın!
Su arıtma sektöründe
CANLI SU devri
Molecular Vortex® ile başladı.
Durağan halde hareketsiz bekleyen su molekülleri doğal enerjisini kaybeder, aynı zamanda su molekülleri havadaki gazlarla ve bulundukları ortamdan farklı elementlerle bileşikler oluşturarak kolayca moleküler yapılarını bozabilirler. Bu türdeki sular hücre ve dokular tarafından gereği şekilde kullanılamayacağı gibi zararlı bile olabilir.
Aslında, ne kadar çok su içtiğimiz değil içtiğimiz suyun moleküler özellikleri önemlidir.
Sonuçta vücudumuza enerji ve canlılık veren her süreç su ile gerçekleşir, Suya enerji ve canlılık veren süreçler ise girdaplarla gerçekleşir.
Avusturyalı bilim insanı Viktor Schauberger, ormanlık alanlardan geçen akarsuları onlarca yıl gözlemlemiş, suyun akarsu yataklarında bulunan çakıl taşları ve kayalara çarparak girdaplar oluşturduğunu ve bu girdap hareketlerinin suyun enerjisini arttığını keşfetmiştir.(1)
Hergün şahit olduğumuz gibi su lavabo deliğinin etrafında kendiliğinden dönerek girdap hareketi yaparak akar. Hiçbir zaman dümdüz akmaz. Su bu girdap hareketini yerçekimi, dünyanın kendi manyetik alanlarından ve kendi iç enerjisinden alır. Tüm etkilerle içe doğru kıvrılan bir dirençle akar.(2)
Suyun, hidrojen ve oksijen bağlarının tüm elektronları bir yörünge dönüşü içindedir. Bu yörüngedeki hareket bir yük bir manyetik alan oluşturduğundan her su molekülü küçük bir mıknatıstır.
Bir girdaptaki farklı su katmanları farklı hızlarda döndüğünden, farklı katmanlar arasındaki su molekülleri mekanik gerilime maruz kalır. Sudaki bir girdap, su moleküllerini etkileyen mekanik kuvvetler üretir.
Girdap doğanın enerji toplama ve suyu canlandırma yollarından biridir.
Girdap sudaki bileşikleri aktive eder, kümelenmiş bileşiklerin parçalanarak küçülmesini sağlar, suyu doğal yaşamın kullanımına hazırlar.
Bir girdap oluşturmak suyun enerji kazanmasına yardımcı olur.
Girdap (vortex) suya daha fazla enerji katar ve onu doğanın bir yansıması olarak faydalı bir şekilde yapılandırır. (3)
Doğada serbestçe mikro girdaplar yaparak akan suların moleküler kümelenme yapılarıda harekete bağlı olarak küçülür ancak taşıdıkları enerji yine aynı harekete bağlı olarak artar. Bu sayede doğal yada suni yollarla mikro girdap (vortex) etkisinde bırakılan su molekülleri hücre ve dokular tarafından daha kolay ve verimli olarak özümsenebilir. Hücreler ve dokulara daha fazla su ile oksijen de girebileceğinden tüm hücreler hastalıklara, bakteri ve virüslere karşı çok daha dirençli ve sağlıklı olacaktır.
Şebeke borularında kilometrelerce doğal olmayan yüksek basınçlarla sıkıştırılarak düz yol alan suyun doğadaki moleküler yapısı bozulur.
Yine, şebeke suları klorla bileşikler oluşturarak kümelenerek doğal moleküler yapısından uzaklaşır.
İçilen suyun hücrelere fayda sağlayacak şekilde hücre zarından (aquaporin su kanalları) geçebilmesi için hem pozitif ve negatif yüklerinin nötr olması ve hem de moleküler yapısının kümelenmemiş tekil (single file) halde olması gerekmektedir.
Farklı bileşikler oluşturarak kümelenmiş yapıdaki su molekülleri hücre zarından gereği gibi geçemez. (4)
“Vücudunuzun yüzde 99’dan fazlası su molekülünden oluşur, ancak hücrelerinizdeki su normal su değil, özel özelliklere sahip yüksek düzeyde yapılandırılmış sudur”-Gerald Pollack, Ph.D (5)
Aquaporinler içtiğimiz suyu hücrelerimizin içine ve dışına taşıyan proteinlerdir.
Aquaporin proteinleri, suyun hücrelerimize optimal transferini sağlamak için pozitif ve negatif yüklere sahiptir.
Doğal yapısı bozulmuş su moleküllerini daha canlı ve enerjik hallerine geri döndürmeyi amaçlayan çalışmalarımız sonucunda Molecular Vortex® isimli teknik geliştirilerek patentlenmiştir.
Ömrü boyunca sudaki, havadaki, doğadaki girdapları inceleyip çizen Leonardo Da Vicni’ nin girdap çizimleri(6) ile bilim insanı Peter Agre’nin Nobel Ödülüne layık görülen Aquaporin su kanalları buluşu da(7) araştırma geliştirme çalışmalarımıza ilham kaynağı olmuştur.
Molecular Vortex® teknolojisi ilaç değildir, suyu filtreleme özelliği olmadığından bakteriyolojik ve kimyasal riskler taşıyan sularda kullanılmamalıdır.
HER ŞEYİN MAKSİMUMU VAR
Dünyada yıllardır kullanılmakta olan klasik ters osmoz membran filtrelerinin suyun özelliklerini de saflaştırdığı bilinmektedir. Böyle saflaşmış suları yada aksine durumdaki aşırı sert suları iyileştirmek, stabil hale getirmek ve kalitelendirmek amacı ile Molecular Maximizer®’i de geliştirilerek patentlemiş bulunuyoruz.
Molecular Maximizer®’in dünyada örneği olmayan benzersiz tasarımında suya elektron yükleyen doğal elementler ve elektro manyetik prosesler kombine şekilde kullanılmaktadır.
Molecular Vortex® ile biyomimetik şartlarla yapılandırılan ve iyileştirilen suların içilmesinin yaygınlaştırılması toplum sağlığını korumak ve sağlık giderlerini azaltmak için çok ekonomik ve sürdürülebilir alternatiflerdir.
Su molekülleri o kadar küçüktür ki canlı bir hücreye 40 milyar adet sığabilir(8). Bu sebeple su hakkında yaptığımız ar-ge çalışmalarına nano bilimlerdeki ilerleme ve keşifler ışık tutmaktadır.
Nano boyutta olan su moleküllerini oluşturan atomların, elektronların girdap hareketi ile nano boyutta moleküler sürtünmeler, değişen elektrik yükleri, yerküreden yayılan manyetizma ile etkileşimleri benzeri yüzlerce konu moleküler bilimlerin halen en önemli araştırma alanlarıdır.(9)
Zermätt® markası olarak, vücut direncinin hayati derecede önemli olduğu bu koronavirüs pandemi günlerinde doğayı taklit eden (biyomimetik) teknolojiler geliştirerek suyun moleküler yapısını çok daha fazla iyileştirerek hücre ve vücut direncini artırabilen dünyada örnekleri olmayan bir çok yeni teknik ve teknolojiler geliştirip patentlemeye, en uygun maliyetlerle kullanıma sunmaya ve su arıtma sektöründe elbette rakipsiz olmaya devam ediyoruz.
Referanslar:
